Son Güncelleme 24 Mart 2024 by Ibrahim Bat
Could Couldn’t Kullanımı ve Örnek Cümleleri
Çocuklar için İngilizce başta olmak üzere 25 farklı dil öğrenme programı olan eBabil’in bu içeriğinde Could Couldn’t Kullanımı ve Örnek Cümleleri (Could Couldn’t konu anlatımı) başlığını ele aldık. Bu konuyu eBabil dil uygulaması üzerinden eğlenceli bir şekilde öğrenebileceğinizi de belirtmiş olalım. Çocuklar İçin İngilizce uygulaması, Okul öncesi İngilizce uygulaması (3 yaş İngilizce, 4 yaş İngilizce, 5 yaş İngilizce), ilkokul İngilizce uygulaması ve yetişkinler için dil öğrenme uygulaması için indirme dosyası içeriğin sonunda yer almaktadır.
Could Kullanımı: Olumlu Yapı ve Soru Cümleleri
- Emir could speak 4 foreign languages when he was 4.
Emir 4 yaşındayken 4 tane yabancı dil konuşabiliyordu.
- We could go out without a mask in 2018.
2018 yılında maskesiz dışarı çıkabilirdik.
- Could you share with me your international bank account number?
Bana ibanını yollayabilir misin?
- Could I have barbaque in the garden tonight?
Bu akşam bahçede mangal yakabilir miyim?
- Fahrettin has a fever and cough. He could catch Covid-19.
Fahrettin’in ateşi ve öksürüğü var, Covid-19 kapmış olabilir.
- I couldn’t catch you, could you repeat it please?
Seni anlayamadım (söylediğini takip edemedim), lütfen tekrar edebilir misiniz?
- You could try this Wasabi sauce.
Bu Wasabi sosu denemelisin.
Couldn’t Kullanımı: Olumsuz Cümleler
- Firdevs Yöreoğlu couldn’t understand why Adnan Ziyagil wanted to marry with Bihter.
Firdevs Yöreoğlu Adnan Ziyagil’in neden Bihter ile evlenmek istediğini anlayamadı.
- His Covid-19 is positive, he couldn’t go out.
Onun Covid-19 testi pozitif, o dışarı çıkmış olamaz.
- I couldn’t sleep in the dark when I was a child.
Ben çocukken karanlıkta uyuyamazdım.
- He couldn’t be because he is in Dominician Republic for Survivor 2020.
O Acun olamaz çünkü o Survivor 2020 için şu an Dominik Cumhuriyeti’nde.
- It couldn’t be broken, if it is broken, you can’t stand.
O kırık değildir, kırık olsa, duramazsın.
- He couldn’t lift the boxes although he was well-built.
Yapılı olmasına rağmen kutuları kaldıramadı.
- The mother-in-law couldn’t get on well with her daughter-in-law.
Kaynana geliniyle iyi geçinmedi.
Comments 2